AK
Parti'den ayrılıp yeni bir parti kuracağı konuşulan eski Başbakan Ahmet
Davutoğlu, geçtiğimiz Cuma akşamı Sakarya'da bir toplantıda kendisine yakın
isimlerle bir araya geldi. Çok önceden tarihi belirlenen program için son gün
aldığım bir davet üzerine hem gazeteci hem de siyaset bilimi öğrencisi kimliğim
ile bu programa katılmak üzere Sakarya'ya gittim.
Muhafazakar
kimliği ön planda olan ve AK Parti'nin kuruluşundan bugüne en yüksek oyu aldığı
illerden biri sıfatını taşıyan Sakarya'da yapılacak olan toplantının kritik
değer taşıyacağı şüphesizdi.
Davutoğlu'nun
konuşma yapacağı salon şehrin dışında, Selahiye olarak adlandırılan bir
bölgesindeydi. Ahmet Davutoğlu
Sakarya'ya ikindi vaktinde gelmiş, şehir merkezindeki Tozlu Cami'de
ikindi namazını kılmıştı. Ben salona girdiğimde ise Davutoğlu gelmek üzereydi.
Salonun
girişinde gazeteci Çağlar Cilara ile karşılaştık. Kendi YouTube kanalı için
içerik üretmeye gelmişti. Toplantının ardından Selçuk Özdağ ile oldukça ses
getiren, önemli bir söyleşi yaparak kanalında yayınladı. (Bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=GXC8O1NXpDc
)
AK PARTİ 18. YILINI
KUTLARKEN DAVUTOĞLU SAKARYA'DA KONUŞTU
Toplantının
Sakarya'da gerçekleşecek olması kadar, gerçekleşeceği gün de kritik öneme
sahipti. Zira 23 Ağustos akşamı
Ahmet Davutoğlu Sakarya'da konuşurken,
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ankara'da AK Parti'nin 18. kuruluş yıl dönümü
kutlamalarında konuşuyordu. AK Parti hükümetlerinde bakanlık ve başbakanlık
yapmış bir kişi olmasına rağmen Davutoğlu ve çevresindeki isimler bu kutlamaya
davet edilmemiş, "Bu kutlama aile içinde yapılacak" denilerek ailenin
dışında görüldükleri ifade edilmişti.
SALONUN GENEL DURUMU
Salonda
kimlerin olup kimlerin olmadığını gözlemlemek için içeri girdikten sonra küçük
bir tur attım. İlk gözüme çarpan kişi, geçmişte AK Parti'den Diyarbakır
milletvekilliği yapmış olan Cuma İçten oldu. Eski AK Parti İstanbul İl Başkanı
Selim Temurci, eski AK Parti Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı ve eski AK Pari Gümüşhane
Milletvekili Feramuz Üstün, eski AK Parti Manisa milletvekili Selçuk Özdağ diğer gördüğüm kişiler oldu.
Salon
oldukça kalabalıktı. Boş masa ya da sandalye bulunmuyordu. Salonun büyük bir
kısmı yaş olarak orta yaş ve üzeri erkeklerden oluşuyordu. Salondaki genç ve
kadın sayısı oranladığımız zaman daha azdı. Ahmet Davutoğlu salona, başbakanlığı
döneminde Ayna grubu tarafından bestelenen "Davutoğlu Ahmet Hoca"
şarkısı ile giriş yaptı. Şarkıda dikkatimi çeken kısım "Reisle girdi kol
kola" kısmının kırpılmış olmasıydı.
MASALARI GEZİP TEK
TEK TOKALAŞTI

Davutoğlu,
salona girdikten sonra beklenmedik bir şey yaptı ve tek tek bütün masaları
gezdi. Salondaki herkesin elini sıktı, bir iki kelime de olsa sohbet etti.
Fotoğraf çekilmek isteyenleri kırmadı. Daha sonra kendisi için ayrılan masaya
geçti.
ELEKTİRİKLER
KESİLDİĞİNDE SALONDA NE YAŞANDI?
Tam bu
esnada, Davutoğlu masasına oturmuş, herkes yemeğini yemekteyken salonun tüm
elektrikleri kesildi. Ortam tamamen karanlığa büründü. Bu anları kameraya aldım
ve Davutoğlu'nu gözlemledim. Soğukkanlılığını hiç bırakmadan, etrafındaki
kimseyle tek bir kelime konuşmadan yemeğini yemeye devam etti. Korumaları ve
etrafındaki kişiler ellerindeki telefonların flaş ışıklarını yakarak masasını
ve etrafını aydınlattılar. Daha sonra otelin jeneratörleri devreye girdi ve
salona tekrardan elektrik verildi. Olayın
bir sabotaj mı yoksa şanssızlık olduğu ise bilinmiyor.
"DAVA" VURGUSU
Yemeğin
ardından Ahmet Davutoğlu, konuşmasını
yapmak üzere sahneye çıktı. Konuşmasında ön plana çıkan kavram "dava"
idi. Necip Fazıl'dan Necmeddin Erbakan'a birçok ismi andıktan sonra Davutoğlu,
"Birileri bu davaya ihanet ederlerse "Durun kalabalıklar"
deriz" ifadesini kullandı.
Davutoğlu,
yaptığı konuşmada kendisine yönelik eleştirilerin neredeyse hepsine tek tek
cevap verdi. İhanet suçlamalarına karşı, "Ne ihanet yaptıysak
gösterin" resti çekti. En dikkat çekici cümlesi ise "Kim ne derse
desin, bu gidişe itirazımız var!" oldu.
SALONDA EN ÇOK ALKIŞ
ALAN AÇIKLAMA
Ahmet
Davutoğlu'nun salonda en büyük alkışı aldığı açıklaması ise, Berat Albayrak'ın ekibi olarak bilinen,
Davutoğlu'nun görevden alınmasına yol açan "Pelikan Bildirisi" üzerinden isimleri bilinen
pelikancılara yönelik yaptığı açıklamaydı. Davutoğlu, pelikan örgütünü
"FETÖ taktikleri uygulamakla"
suçladı ve "Bizim hayalimizdeki
düzende, birileri çıkıp Boğaziçi'ndeki yalılardan, köşklerden millete yön
vermeye kalkmayacaktı" dedi. Bu söz, gecenin en büyük alkışını alan söz oldu.
Toplumdaki bu örgüte yönelik tepki bu anlamda daha net bir şekilde görülmüş
oldu.
Davutoğlu,
konuşmasının sonlarına doğru "küskünler" göndermesine atıfta
bulunarak, "Bu yol küskünlerin yolu değil, hiç küsmeyenlerin yoludur.
Allah yolumuzu açık etsin." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nun
konuşmasının öncesinde ve sonrasında, gerek
yeni hareketin içinde bulunan gerek de Davutoğlu'nun yakın ekibindeki kişilerle
görüşme ve bilgi alma imkanı yakaladım. En çok merak edilen bazı soruların da
cevabına ulaştım.
DAVUTOĞLU YENİ BİR PARTİ KURACAK
MI?
Herkesin merak ettiği bu sorunun cevabı: Kesinlikle
evet. Artık bir geri dönüş olmayacağının, olamayacağının Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere herkes farkında.
Şu an bir hareket olarak devam eden oluşum, zamanla bir partiye dönüşecek.
YENİ PARTİ NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Ahmet
Davutoğlu, çeşitli illerde halkla buluşarak hem nabız yokluyor hem de
mesajlarını veriyor. Edindiğim bilgilere göre Sakarya programının ardından
planda Manisa, Osmaniye ve Kayseri var.
Buralarda da benzeri buluşmalar ve basın açıklamaları düzenlenecek. Davutoğlu,
her gittiği yerde bir öncekinden daha net ifadeler kullanacak. Bu program kaç
il ile devam eder bilinmez ama en son Ankara'da düzenlenecek olan finalde Ahmet Davutoğlu yeni partiyi resmen açıklayacak.
ALİ BABACAN İLE BİRLİKTE Mİ
HAREKET EDİYORLAR?
Siyaset
arenasındaki dedikodulardan birisi de aslında Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın
birlikte hareket ettiği ile ilgiliydi. Net bir şekilde şunu ifade etmem
gerekiyor ki, gözlemlerime göre kesinlikle böyle bir durum yok. Hatta yeni
hareket içindeki kişilerde Ali Babacan'ın şu anda yaptığı siyasetin bir
"toplum mühendisliği" çabası olduğu, bunun da başarılı olamayacağı yönünde
bir görüş hakim.
Gözlemlediğim
bir başka şey ise, Ahmet Davutoğlu ve ekibinin, oldukları gibi davranmaları
oldu. "Siyasal İslamcı", "Koyu Muhafazakar" gibi
eleştirilere rağmen başta Davutoğlu olmak üzere harekette yer alan kişiler,
kendi oldukları kişiliklerden farklı davranmıyor, kendi geldikleri ve içinde
bulundukları sosyolojiyi reddetmiyorlar. "Daha seküler bir söylem
kullanalım, daha sekülermişiz gibi davranalım" gibi bir çabaları yok.
CHP,MHP ve HDP gibi partilere göz kırpma gibi bir tavırları da yok, en azından
şimdilik.
Eski
Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in dediği gibi "Dün dündür, bugün
bugündür." Türkiye siyaseti de gittikçe ısınıyor. Her gün, yeni
gelişmelere gebe. Neyin nereye varacağını, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder