Türkiye Gazetesi'nde Yayınlanan Yazım

Yarınlarımız için, bugünlerimizi feda ediyoruz. Zamanlarımızı aklımızdaki gelecek için harcıyoruz.
Ve hiçbir zaman dönüp de boşa giden zamana bakmıyoruz. Bugünlerimiz aslında dünlerimizin yarınları olduğu halde biz hep yeni "yarın"lar arıyoruz.
...
Kimsenin kimseden emin olmadığı, ama herkesin kendinden emin olduğu bir zamanda yaşıyoruz.
İnsanları tanıdıkça yalnızlığımızdan daha da mutlu oluyoruz.  Yalnızlığımız artarak ilerlediği halde biz  yeni kişiler bekliyoruz. Herkesten vefa beklerken, hiç kimseye vefa göstermiyoruz. Saygı ve sevginin insan kimliği üzerindeki rolünü unutuyoruz.
...
Sürekli bir şeylerden korkuyoruz ya da korkma ihtiyacı duyuyoruz.
Bir şeylerin sis perdesini o perdenin altında her ne varsa, ondan daha çok seviyoruz.
Ne olduğu hakkında fikrimiz olmayan imgelerden korkuyoruz, korkutuluyoruz.
...
Tiyatro oyunlarını izliyoruz bazen. “Tiyatro abartma sanatıdır” diyoruz ya hani.
Bakıyoruz ki artık tiyatroların gerçek hayattan bir farkı kalmamış. Oyuncular mı bu kadar iyi rol yapıyor, yoksa insanlar mı daha iyi oyun oynuyor?
Bu yüzden mi artık herkes rol yapıyor.
Dönüp bakıyoruz kendimize, kendimiz sandığımız kişiye, anlamlar yüklediğimiz kendimize.
"Hayat replikleri çalınmış bir tiyatro sahnesidir" diyor, modern çağın gölgesindeki bir yazar...
Ve hâlâ korkuyoruz... Ve hâlâ bekliyoruz... Ve hâlâ uyuyoruz...

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/omer-soztutan/580337.aspx

Yorumlar