"Hoşgörü" üzerine bir deneme


hoşgörü ile ilgili görsel sonucu

Hoşgörü, çeşitlilik içindeki uyumdur. Hoşgörü, farklı fi kirlere saygı duymaktır.

Hoşgörü,  insan haklarını, çoğulculuğu, demokrasiyi ve hukuk devletini destekleyen bir sorumluluktur. Dogmatizmi ve mutlakçılığı reddetmeyi içerir ve uluslararası insan hakları mevzuatlarına yerleştirilmiş standartları onaylar.

Bu değer, insan toplumlarının kalıcı bir barışı sağlayabilmelerinin ve huzur ortamında yaşayabilmelerinin vazgeçilmez şartıdır. Bu sadece bugün böyle değildir. Bu dün de böyleydi, yarın da böyle olacaktır.

Hoşgörünün iki temel alanı vardır. Birincisi, toplumsal hoşgörüdür. Toplumsal hoşgörünün sosyolojik bir olgu olarak yerleşmesi zaman alır.

Hoşgörünün ikinci boyutu siyasal alanla, daha doğrusu devletin toplumsal hayattaki yeriyle ilgilidir.
Hoşgörü, kişinin kendi inançlarına bağlı olmakta özgür olması ve başkalarının da kendilerine ait inançlara bağlı olduğunu kabul etmesi demektir. Hoşgörü aynı zamanda, birisinin görüşlerini başkalarına kabul ettirmemek demektir.

Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği olarak da tanımlanmıştır. Aynı zamanda hoşgörü, karşı tarafı anlamaya çalışan, anlayışlı bir tartışma idaresidir.

Hoşgörü, pozitif ve negatif özgürlük olarak ikiye ayrılmakta. Negatif özgürlük dediğimiz, kişinin karşı tarafa tahammül etmesine, saygı duymasına rağmen onu dinlememesi demektir.
Negatif hoşgörüde pasif dinleme ve pasif diyalog vardır. Kişi, karşısındakini dinlemez ve onun ne söyleyebileceğini düşünür ve kendi fikrini kabul ettirebilme çabasına girer. Negatif hoşgörüde, karşı tarafı anlamaya çalışmak yoktur.

Pozitif hoşgörü ise, karşı tarafı anlamaya çalışan, karşılıklı ilişkiye ve bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde yürütme anlayışıdır. Burada uzlaşma ve diyalog daha kolay ve daha uygun olur.
Hoşgörü aynı zamanda toplumda tolerans karşılığında da kullanılmaktadır. Karşı taraftaki insanların farklı fikirlerine tolerans gösterme anlamına gelir.

Yaklaşık 300 sene önce Voltaire’in “Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım” sözü pozitif hoşgörünün en güzel örneklerinden biridir.

Hoşgörüde, temel insan haklarına saygı önemlidir. İnsanların yaşama, seyahat, adil yargılanma, fikir, din ve inanç özgürlüğü gibi temel hakları vardır. Hoşgörünün yegane düşmanı ise bencilliktir.
Hoşgörü kendine güvenin işaretidir. Kendi fikrine güvenen insan hoşgörüye ve diyaloga açıktır. Kendi fikrine güvenmeyen insan ise bütün bunlara kapalıdır çünkü karşılıklı konuşulduğu zaman kaybedeceğini bilir.

Doğruyu ve gerçeği bulma çabasındaki kimse diyalogdan, özgür tartışma ortamından korkmaz fakat sahip olduğu gerçeklere inanmayan ve kendine güvenmeyen kimse bütün bunlardan korkar. Kendi fikrine güvenmeme, hoşgörüyü sabote eden ruh hallerinden biridir.

İçinde bulunduğumuz  referandum sürecinde, ülke olarak ihtiyacımız olan şey hoşgörüdür. Birey olarak hepimizin öncelikli amacı farklı fikirlerdeki insanlara pozitif hoşgörü ile yaklaşmaya çalışmaktır.

24 Şubat 2017
Sakarya Yenihaber  Gazetesi

Yorumlar