Bill Gates sosyalistlerle nasıl dalga geçti?

      " Kapitalizm bizi iklim değişikliğinden kurtaramaz. Çare sosyalist politikalar. "
  Bu sözlerin sahibi, William Henry Gates III  ya da hepimizin bildiği şekliyle Bill Gates. 28 Ekim 1955 doğumlu. Amerikan iş adamı. Ve en bilinen sıfatıyla, Forbes dergisinin 2015 yılı verilerine göre 79.2 milyar $ servetiyle, dünyanın en zengin adamı. 
Hayatımızda artık vazgeçilmez bir yer edinen bilgisayarlarımızın yazılım geliştiricilerinden. Çoğumuzun bilgisayarında kullandığı Microsoft isimli yazılım şirketinin kurucu sahibi.
  Evinin büyüklüğü 6100 m². Evinde bir sualtı müzik sistemi ile 18 metrelik yüzme havuzu, 230 metrekarelik bir spor salonu ve 93 metrekarelik yemek odası bulunmakta. Servetine dair bir başka bilgi ise saniyede 230 dolarcık kazandığı. 
  Bill Gates, yılın farklı dönemlerinde birçok farklı sebeple yazılı ve görsel medyamızda geniş yer buluyor.  Aynı şekilde geçtiğimiz günlerde de Bill Gates, The Atlantic dergisine verdiği bir röportajda kullandığı bu cümle ile gündemimize geldi. 
  Sonda söyleyeceğim şeyi şimdiden söyleyeyim, Bill Gates'in bu sözlerine kutuplarda yaşayan penguenler bile güler. Açıklayayım.  
  Doğal kaynakları daha verimli kullanma yollarının ve yeni enerji kaynaklarının keşfini sağlayan zenginliği kapitalizm sağlamıştır. Liberal kapitalizm doğal kaynakların özelleştirilmesi gerektiğini savunur. Doğal kaynakların özel mülkiyeti aynı zamanda doğayı korumuş ve zenginleştirmiş olur çünkü özel mülk sahipleri doğal kaynakların uzun dönem korunmasında kar sahibidirler. Devletler ise, yapıları gereği bunun tam tersi konumdadırlar. İnsan canına bile kıymet vermeyen devletlerden doğal kaynaklara önem vermesini beklemek mantıksızdır. Dolayısı ile bu kaynakları devletten daha iyi idare ederler. Devletin doğal kaynaklara sahip çıkacağını iddia edenler dönüp Sapanca'daki ormanların haline bakabilirler. 
  Dünya'da liberal kapitalizmin var olduğu (devletçi kapitalizm buna dahil değil) ve olmadığı ülkeler karşılaştırıldığında çevreye hangisinin daha çok zarar verdiği açık bir şekilde gözlenmektedir. Bir yanda sosyalizm tarihinin en büyük örneği SSCB'nin yıkılırken geride bıraktığı kirlilik ve sosyalist politikaların uygulandığı Çin'de hava kirliliğinden dolayı maske ile yaşamak dolaşmak zorunda kalan insanlar diğer yanda hava ve su kalitesinin en yüksek olduğu liberal-kapitalist ülkeler. Bu karşılaştırmadan çıkan sonuç ise çok açık. 
  Bu noktada anlam kargaşasına yer vermemek için liberal kapitalizm ile devletçi kapitalizmi birbirinden ayırmak gerekiyor. Devletçi kapitalizm ya da ahbap-çavuş kapitalizmi olarak tanımlanan bu kapitalizm türünde devlet piyasaya müdahale eder. Bu tür bir kapitalizmin sosyalizmden çok da bir farkı yoktur zira sosyalizm de katı devletçi bir paradigmadır. Liberal kapitalizm olarak tanımlayabileceğimiz sistem ise devletin piyasaya etkisinin olmadığı, piyasada özgürlüğün var olduğu  sistemin adıdır.
  Bill Gates, dünyanın en zengin insanlarından biri olmasının yanında şüphesiz ki dünyanın en zeki insanlarından biri de. Hatta o kadar zeki ki, bu lafı ile sosyalistlerle çok akıllıca dalga geçmiş. Ama ortada bir gerçek var ki o da "yıkılması gereken" kapitalist sistem olmasaydı orta gelirli bir ailenin çocuğu olan Bill Gates Microsoft'u kurmayacaktı.Bilgisayar yazılımları bu kadar gelişmeyecekti, bilgisayarların üretimi bu kadar çok olmayacaktı, üretimi az olduğu için fiyatı da çok yüksek olacaktı ve şu anda neredeyse herkesin sahip olduğu bilgisayara o zaman çok az kişi sahip olabilecekti. Ve en can alıcı nokta şu ki, kapitalist sistem olmasaydı şu anda Bill Gates orta gelirli bir ailenin çocuğu iken çalışıp çabalayıp dünyanın en zengin insanı olamayacaktı ve hiçbirimiz onu tanımayacaktık. O da insanlığın gelişimi için bunca önemli işi gerçekleştirememiş olacaktı.