"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan"



Halep’te yaşanan insanlık dramı hepimizin içini yakıyor. Sınırımızın hemen ötesinde yaşanan bu katliamı izlerken, aslında bunun Halep’le sınırlı kalmayacağını biliyoruz. Birkaç gün önce yazar Harun Kaban’ın sosyal medyada bir paylaşımına denk geldim.  Tam olarak hislerimi özetleyen bir paylaşımdı:

“Mısır’daki darbe olurken sıranın bize geleceğini adım gibi biliyordum. 15 Temmuz gecesi ölmek için sokağa çıktım. 250 insan öldü ben ölmedim. Şimdi Halep’i yağmurlu soğuk bir havada, Ankara’da, sıcak ofisimden izlerken sıranın bize geleceğini adım gibi biliyorum.”

İsmet Özel’in bir şiirinde dediği gibi; “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan”

Türkiye yakın zamanda yeniden gerçek bir bağımsızlık mücadelesi vermek durumunda kalabilir. Halep’teki olayları İstanbul’da gerçekleşen bombalı saldırıdan,  Rus haber ajansı Sputnik’in “Yakında Türkiye’nin sınırları değişecek” haberinden, CNN’de çıkan ‘Psikolojik kopuş gerçekleşti’ analizlerinden, FETÖ mensuplarının Avrupa’da ve BM’de ısrarla “Türkiye’ye müdahale edin” kulisleri yapmalarından ayrı düşünemeyiz.

İşin mikro ölçeğinde bizim olmamızın yanı sıra makro ölçekte bir dünya savaşı kapıda olabilir. Suriye’de yaşananlar küresel bazda domino etkisi yaratarak 3. Dünya Savaşı için gerekli olan kıvılcımı çıkartabilir. Avrupa’da aşırı sağın yükselişi ve ülkelerin silahlanma yatırımlarının hızla artması önümüzdeki sürecin gidişatı hakkında bize ipuçları veriyor.

Vaziyet bu. Ne Halep’te yaşananları sona erdirmek için ne de sıranın bize gelmesini engellemek için elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bekleyip göreceğiz.

Umarım yanılırız. Umarım bunların hepsi birer komplo teorisi olarak tarihin kirli sayfalarına atılır.

Sakarya Yenihaber Gazetesi,
16 Aralık 2016

Yorumlar