YÖK Başkanı Yekta Saraç, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni"nde konuştu. Yaptığı konuşmada üniversiteye geçiş sisteminin bu yıl itibari ile değişeceğini söyleyen Saraç, sınavın bir hafta sonunda yapılıp bitirileceğini söyledi.
Açıkçası; üniversiteye geçiş sisteminin değiştirileceği düşüncesi bile insanları heyecanlandırmıştı. Fakat, beklenen değişim elbette ki bu değildi. Geçtiğimiz hafta yazdığım yazıda; eğitim sisteminde köklü bir zihniyet değişikliği olmaması halinde sadece sınavın isminin ve şeklinin değiştirilmesi ile bir yere varılamayacağını belirtmiştim.
Maalesef ki "Üniversiteye geçiş sistemi değişiyor" yaygarasının altından çıkan sonuç bizi çok da şaşırtmadı. Değişen neredeyse hiçbir şey yok; sadece bir miktar "iyileştirme" mevcut o kadar. Üniversiteye geçiş, bilindiği üzere 2 aşamalı merkezi bir sınav sistemi ile gerçekleşiyordu. Yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla tek düzenleme sınavın 2 ayrı tarihte değil de tek bir tarihte olması ve 18 puan türünde azaltmaya gidilmesi. Yani aslına bakarsak ne sınav sisteminde, ne eğitim zihniyetinde değişen hiçbir şey yok. Hiçbir şey olmamasına rağmen çok bir şey değişiklik yapılıyormuş gibi yansıtmak var sadece.
Haziran ayında yapılacağını tahmin ettiğimiz sınava yaklaşık olarak sadece 9 ay var. Kimi arkadaşlarımız 11. sınıftan itibaren dershanelere, mart ayında gerçekleşecek olduğunu sandığımız YGS kurslarına paralar akıttı. Tüm hazırlıklar şu ana kadar bu yönde yapıldı. Şimdi ise; maçın tam ortasında kural değişikliğine gidiliyor. Ne öğretmenler, ne öğrenciler (bana kalırsa ne de Milli Eğitim Bakanı hatta YÖK Başkanı) yeni sistem hakkında neredeyse hiçbir fikir sahibi değil.
Eğitimdeki en büyük problemimiz, Prof. Dr. Atilla Yayla’nın Serbestiyet’te yayınlanan yazısında dikkat çektiği gibi “devletçilik”. Bunu her ne kadar görmezden gelirsek gelelim, görünen o ki bu sorunla yüzleşmeden bir arpa boyu ilerlemek mümkün değil.
Yorumlar
Yorum Gönder