15 Temmuz davasında gözlemlediklerim

mahkeme ile ilgili görsel sonucu

15 Temmuz gecesi, alçak bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kalmıştık. Tarih yazacaklarını sanan askeriye içerisindeki FETÖ mensubu bir grup, o gece halkın iradesine sahip çıkması sonucunda tarihin kara sayfalarına gömülmüştü. 15 Temmuz gecesi halka düşünmeden ateş eden, insanları yaralayan, öldüren bu militanları halk etkisiz hale getirip emniyet güçlerine teslim etmişti. O gecenin üzerinden 16 aydan fazla zaman geçti. 241 şehidin, on binlerce yaralının suçlusu FETÖ militanların yargılanmasına bir süre önce başlanıldı. Sakarya'da darbe girişiminin olduğu gece Sakarya Valiliği'ni işgal eden, halka ateş eden asker üniformalı FETÖ tasmalı militanların yargılanması da geçtiğimiz Mayıs ayında başlamıştı. Sakarya'da yeteri büyüklükte bir mahkeme salonu bulunmadığı için, Ferizli Kapalı Spor Salonu bu duruşmalar için mahkemeye dönüştürülmüştü.

Mayıs ayında başlayan duruşmalara gitmek nasip olmamıştı.  Bu hafta Pazartesi günü, okulum Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nden bir grup arkadaşla birlikte Ferizli'de devam eden 15 Temmuz Darbe Girişimi davasını izlemek/takip etmek/gözlemlemek üzere Ferizli'ye gittik. Eski Hendek Belediye Başkanı  Ali İnci ve 15 Temmuz Camili Mahalle Muhtarı Yunus Özçelik'e bize lojistik imkan sağladığı için, Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk'a da Ferizli'de bizi güzel bir şekilde ağırladığı için teşekkür ederiz.

Mahkeme salonunda gördüklerim, maalesef ki beni oldukça hayal kırıklığına uğrattı, şaşırttı, sinirlendirdi ve üzdü.15 Temmuz gecesi, Sakarya Valiliği'nde insanlara acımadan ateş eden gözü dönmüş katil sürüsü aradan geçen 16 ayda oldukça iyi beslenmiş devletimizin cezaevlerinde. Hepsi oldukça iyi gözükmelerinin yanında, rahat hareketleri ve gevşek tavırları ile insanı çileden çıkartıyorlar. Neredeyse hiçbirinin yüzünde en ufak bir pişmanlık yok.

Mahkemede beni en çok üzen ise, duruşmayı izlemeye gelenler arasında bizden başka devletin, kamunun destekçisi kimse yoktu. İzleyici kısmı sanıkların aileleri ile doluydu fakat devlete ve millete kast edilen 15 Temmuz darbe girişiminin davasında devletin yanında olan kimse duruşmayı izlemeye gelmemişti. Salona girdiğim an, sanki bir takımı deplasman maçında desteklemeye gitmiş gibi hissettim.  Her gece Demokrasi Meydanı'ndan fotoğraf paylaşan bürokratlardan da bir tek kişi yoktu. FETÖcü darbe sanıklarının aileleri, 15 Temmuz gazilerine hakaretler edip "Yalancı,iftiracı" gibi ithamlarda bulunabiliyorken o izleyicilerin arasında bu şahısları susturacak kimsenin olmaması çok büyük bir ayıp. 15 Temmuz'da Sakarya'da gazi olup, ilk duruşmaya katılan bir vatandaş bana, orada kendilerine edilen hakaretler ve buna kimsenin engel olmaması sebebiyle psikolojik olarak bunalıma girdiğini ve sonraki duruşmalara gitmediğini söyledi. Durum bu kadar vahim.

AKP il yönetimi,  Sakarya'nın 'balon' STK'ları neden bu duruşmalar için insanları Ferizli'ye götürmüyor? Bir organizasyon düzenlemiyor? Bunun için de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemesi gerekiyor? O geceyi ne çabuk unuttuk, meydanları ne çabuk FETÖcülere bıraktık.
Böylesine önemli bir davayı, duruşmayı takip eden tek haber kuruluşu Anadolu Ajansı idi. Ne diğer haber ajanslarından ne de yerel gazetelerden hiçbir muhabir davayı izlemedi.

Diyelim ki; halk o gece görevini yaptığını düşünüyor ve devlete teslim ettiği Paralel İhanet Çetesi mensuplarına devletin gereğini yapacağına inanıyor. Olabilir elbette. Peki, mahkemede 15 Temmuz gecesi halkın kahramanlığı sayesinde hala koltuklarında oturabilen siyasilerden kimler vardı? Sadece eski Milletvekili Ali İnci, Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk ve Camili Mahalle Muhtarı Yunus Özçelik. Ne mevcut milletvekillerinden, ne de Ferizli dışındaki diğer belediye başkanlarından hiçbiri yoktu duruşmada. Herhangi bir spor müsabakası olduğunda, protokole oturanlardan da kimse yoktu. Meydan tamamen sanıklara ve sanık yakınlarına bırakılmıştı.

Bazı avukatların ise duruşma esnasında sanıklar için ayrılan kısma giderek oradaki bazı sanıklarla sarılıp öpmeye kadar giden yakınlıkları, samimiyetleri gözlerimi yaşarttı.

Mahkeme salonunda ilgimi çeken bir başka ayrıntı, duruşma sürerken bazı izleyicilerin bazı sanıklara işaret dili ile bir şeyler anlatması oldu.  Ne anlattığını bilmiyorum fakat biz FETÖ'yü gerçekten çok fazla hafife alıyoruz. Ne polisler, ne jandarmalar, ne de hakimler salona hakim değil. Dünyanın en kripto örgütlerinden biri olan FETÖ mensuplarının birbirleri ile iletişim kurup neler planlayabileceğini çok acı bir şekilde tecrübe ettik. Umarım duruşmalardaki bu acı tablo tersine döner. 15 Temmuz'dan sonra günlerce  meydanlarda nöbet tutan vatandaşlarımızı, şimdi de mahkemelerde meydanı FETÖcülere bırakmamaya davet ediyorum.

24 Kasım 2017 / Sakarya Yenihaber Gazetesi

Yorumlar