21 Ağustos 2015'te, Sakarya Yenihaber Gazetesi'nde ilk yazım yayınlandığında henüz 15 yaşında bir lise öğrencisiydim.
Uğur Uzun ile birlikte hazırladığımız "İnanca Saygı Düşünceye Özgürlük" isimli TÜBİTAK projemizi kaleme almıştım ve bu projenin makalesi kitap haline getirilip dönemin Sakarya valisi Hüseyin Avni Coş'un destekleri ile basılmıştı.
Kitabı ilk hediye ettiğim kişi, kişisel gelişimimde çok önemli bir yeri olan, yol göstericim, ilk okul öğretmenim Mustafa Erdoğan olmuştu. Mustafa hoca kitabı eline aldıktan sonra beni direkt olarak Sakarya Yenihaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sezai Matur'un yanına götürmüş ve kitaptan bir adet de ona hediye etmişti.
Sezai ağabey kitabı inceledikten sonra, gazetede köşe yazmamı teklif etti. Böylelikle, henüz 15 yaşındaki benim için köşe yazarlığı serüvenim başlamış oldu.
İlk yazımın yayınlandığı gün yaşadığım heyecan dün gibi aklımda, kalbimde. O günden bu güne, neredeyse 5 yıl geçmiş.
Bu 5 yıl boyunca, Sakarya Yenihaber Gazetesi'nin bir üyesi olmaktan hep gurur duydum. Bu 5 yılda, göğüslenilen birçok zorluğa bizzat şahit oldum.
Çünkü Yenihaber, sloganında olduğu gibi, "cesur" bir gazeteydi. Diğer gazetelerde yazılamayacakları yazıyor, kirli çarşafları gün yüzüne çıkartıyordu.
Kimi zaman bazı kişi ve odakların saldırıları yüzünden, kimi zaman da maddi yetersizliklerden dolayı gazete zor günler yaşadı. Bu süreçte, gazetenin muhabirsiz kaldığı bile oldu. Ben o günlerde Şener Sak ağabeyin kamerasını ödünç alarak haberlere gittiğimi hatırlıyorum.
Bu arada söylemeden geçmemeliyim ki İbrahim Şener Sak ve Mustafa Kaya, Sezai Matur ile birlikte hayatıma Sakarya Yenihaber'in kattığı, kendilerine büyük sevgi ve saygı beslediğim yerelde tanıdığım en başarılı gazetecilerdi.
Özellikle son dönemde Sakarya Yenihaber, yönetimin değişmesi ve maddi açıdan güçlenmesi ile birlikte yeni bir ivme kazanmıştı. Bunda Sezai Matur ve ekibinin imzası vardı elbette.
Bu yazıyı kaleme aldığım gece Sezai ağabeyin paylaştığı yazı beni ilk olarak çok şaşırttı, daha sonra ise derin bir hüzne soktu. Yazısında Matur, kuruluşundan beri başında bulunduğu ve emek harcadığı Sakarya Yenihaber Gazetesi'ne İbrahim Şener Sak ve Mustafa Kaya ile birlikte veda ettiğini açıklıyordu.
Şimdi ise ben, Ahmet Kaya'nın "Veda Havası" şarkısını dinleyerek bu satırları kaleme alıyorum ve 15 yaşında köşe yazmaya başladığım, çok sevdiğim gazeteme veda ediyorum.
Veda ediyorum çünkü Sezai Matur, İbrahim Şener Sak ve Mustafa Kaya'nın kendi istekleri dışında, bu gazeteden ayrılmaları sonrasında bu gazetede yer almam mümkün değil.
5 yıllık köşe yazarlığım süresince, gazetemde hiçbir yazıma sansür uygulanmadığını, zaman zaman gazetenin manşetleri ile taban tabana zıt şeyler yazdığım halde en ufak bir rahatsızlık dahi belirtmeden beni ailenin bir parçası olarak gören gazetemde bulunduğum yıllardan dolayı gurur dolu olduğumu belirtmek istiyorum.
Bana bundan 5 sene önce güvenerek gazetesinde köşesini açan, çok farklı düşündüğümüzü bildiğim konularda yazdığım yazılara bile tek bir söz söylemeyen, gazeteciliği, karakteri, duruşu ile kendisinden birçok şey öğrendiğim sevgili Sezai Matur'a teşekkürlerimi sunuyorum.
Beni her zaman kardeşleri olarak gören, yazılarımı hep son günün son dakikası göndermeme rağmen bir kez olsun bana sitem etmeyerek bu kötü huyuma katlanan sevgili Mustafa Kaya ve İbrahim Şener Sak'a ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Gazetenin bugünlere ulaşmasında emeği olan herkes de teşekkürü hak ediyor bu noktada.
En büyük teşekkür ise elbetteki ilk günden bu yana yazılarımı okuyarak, paylaşarak, eleştirerek, yorumlayarak katkıda bulunan okurlarıma.
2. Dünya Savaşı sona erdiğinde İngiltere Başbakanı Churchill şöyle demişti, "Bu bir son değil, bu bir sonun başlangıcı bile değil. Bu sadece bir başlangıcın sonu."
Her son, yeni bir başlangıcın sebebidir. Hakkımızda hayırlısı olması dileğiyle. Hoşça kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder