
Habertürk
Gazetesi, geçtiğimiz günlerde kağıda baskıya son verdi. Son baskısını yapan
gazete, bundan sonra yola internet gazetesi olarak devam edeceğini duyurdu.
Medya dünyasına uzak olan sıradan insanlar için şaşırtıcı olan bu gelişme, benim
için üzücü olsa da şaşırtıcı olmadı. Bu gelişme, medya üzerine tekrardan
düşünmemizin zamanının gelip de geçtiğini bize gösteriyor.
Yazılarımı
takip edenler bilir ki, benim medya üzerine bir iddiam var. Yazılarımda sık sık tekrarlıyorum; en fazla 10-15
yıl içerisinde kağıda basılı gazete diye bir şey hayatımızda kalmayacak. Şu
anda elimize alıp okuduğumuz gazeteler, en fazla çeyrek asır içerisinde
müzelerde sergilenmeye başlayacak.
Bu
değişimin sebebi açık; teknolojinin durdurulamaz bir şekilde, hızlanarak
ilerlemesi. Başka bir deyişle, tarihin olağan akışı... Gazeteler, ortaya çıktıkları ilk zamanlardan
günümüze kadar büyük bir kamu hizmeti sağladılar. Zira, bu gazeteler çıktıkları
şehirde, ülkede ya da Dünya'daki farklı yerlerde gerçekleşen gelişmeleri
insanlara bildiriyordu. Günümüzde ise, "anlık bilgi çağı" olarak adlandırılan
bir zamanın içerisindeyiz. Bir yolculuk esnasında, yahut kahvemizi yudumlarken
cep telefonumuzu açıp anında nerede ne olduğunu öğrenebiliyoruz.
İnsanların,
habere ve bilgiye (doğru ya da yanlış) anında ulaştığı günümüzde; gelişmeleri
bir gün geriden takip eden gazetelerin teknolojiye karşı olan savaşı
kazanmasının imkanı var mı?
Aslında
Gazete Habertürk'ün teknoloji ile arası
hiçbir zaman diğerleri kadar kötü olmadı. Zaten bir internet sitesi ile
başlayan Habertürk macerası, daha sonra Gazete Habertürk ve Habertürk TV'yi peşinden getirdi. Gazete Habertürk de
teknolojinin QR kod gibi çeşitli imkanlarından faydalanarak diğer gazetelerden
her zaman bir adım önde oldu. Fakat, tüm çabalar yetersiz kaldı.
Şer
gibi gözüken bu olayın, hem Habertürk açısından, hem de Türkiye medyası
açısından hayırlı bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu adım Habertürk
açısından küçük bir adım olsa da, çağı yakalayabilmek adına büyük bir adım.
Gazetenin
son baskısını baştan sona okudum. Gerek gazetenin mutfağı, gerek de köşe
yazarları, medya sektöründeki bu
gelişmelerin ne ölçüde farkında olduklarını anlatmışlar. Hepsi, bu bilince
sahip izlenimi veriyorlar.
Habertürk,
kağıda baskıya son veren ilk gazete değil elbette. Ama son da olmayacak. Tüm
gazetelerin kaderi aynı. Öyle ya da böyle. Er ya da geç. Bu süreçte, çağı iyi
okuyup ona göre yatırım yapan, adım atan medya organları ayakta kalmayı
başaracak. Diğerleri ise yok olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder