UBER vs. Taksi : Tek yol rekabet





Son zamanların çok tartışılan Uber, bir akıllı telefon uygulaması. Akıllı telefonlara yüklenebilen bu uygulama sayesinde; size gideceğiniz yere kadar eşlik edecek ulaşım aracını tespit etme, bulma, çağırma, fiyatını ve güzergahını belirleme imkanına sahip oluyorsunuz. Kısaca; araç arayanlarla direksiyon sallayanları buluşturan bir ağ işlevi görüyor Uber.

 Uber'in sosyal hayatı inanılmaz kolaylaştıran yönleri var. Örneğin nereye gideceğinizi sisteme yazdığınız için, şoföre yol tarif etmekle uğraşmanız gerekmiyor. Uygulama üzerinden kredi kartınız ile ödeme yapabildiğiniz için, yanınızda nakit taşıma derdiniz kalmıyor.  Uygulama sayesinde, hedefinizdeki yere kaç dakikada gidebileceğiniz GPS üzerinden yol durumuna göre tespit edilerek size bildiriliyor. Yolculukta kullanacağınız aracı ve araç şoförünü kendiniz seçebiliyorsunuz.

 Uber, müşteri dostu profili ile dikkatleri üzerine çekiyor. Aşırı derecede katı  puanlama sistemi sayesinde, müşteri memnuniyetini üst düzeye çıkartmayı başarıyor. Gündelik hayatta kullandığımız taksilerde karşılaştığınız birçok sorunu tarihe gömmeye hazırlanıyor Uber. Örneğin, kısa mesafe gibi sudan sebeplerle reddedilme ihtimaliniz yok bu sistemde. Ya da, şoförün sizi uzun yoldan götürme, dolandırma şansı yok. Bu tarz bir sebepten dolayı reddedildiğinizde ya da dolandırıldığınızı düşündüğünüzde; sizi almaya gelen araç pis ve bakımsız olduğunda, sürücü size karşı nazik davranmadığında vs. uygulama üzerinden şikayetinizi dile getirebiliyorsunuz. Şikayet durumunda; şikayetin derecesine göre  şikayet ettiğiniz araç ve sürücüsü belirli sürelerde sistem dışı kalıyor ya da sistemden atılma cezası veriliyor. Fakat bu tek taraflı  yani sadece müşterileri koruyan bir durum değil, aynı şekilde şoförler de müşterileri puanlayıp şikayet edebilme hakkına sahip. Böylelikle problemli müşteriler de ceza alıp, sistem dışı kalabilmekte.

 Ödül-ceza sisteminin güzel yanlarından biri de; şoförlerin müşterileri mutlu etmeye çalışıp, onların memnuniyetini önemsemeleri. Mises, Ekonomik Politika kitabında "Kapitalizmin gelişmesi;herkesin müşteriye daha iyi ve/ya daha ucuz hizmet sağlamasına sebep olur. " der. Adam Smith ile özdeşleyen; piyasanın serbest bırakıldığında kendini dengeleyeceğini belirtirtmek için kullanılan  "Görünmez el" tabirinin en somut örneklerinden biri belki de Uber.

 Peki Dünya'da milyonlarca insanın gerek müşteri gerek de şoför olarak kullandığı bu uygulama, Türkiye'de ne durumda?  2013 yılında, biri ekşi sözlüğe "Uber Türkiye`de olabilir mi? Asla olamaz. Türkiye'de döverler adamı." yazmış. 2018'in içerisindeyiz, Uber Türkiye piyasasına giriş yaptı ve kullanılmaya başlandı. Ortada olan durum ise maalesef; taksicilerin şiddeti ve öfkesi. Hergün medyaya taksiciler tarafından şiddet gören Uber kullanıcıların haberleri yansıyor.

 Taksiciler, müşterilerini çaldıkları ve vergi ödemedikleri gerekçesiyle Uber'e nefret dolu. Uber'in müşterilerini çaldığı doğru ama vergi ödemediği doğru değil zira her yolculuğun ardından fatura kesiliyor. Neden müşterilerini kaybettikleri de gayet ortada, açık ve net. Taksicilerin haklı olduğu tek bir notka var; aşırı vergiler ve aşırı benzin/mazot fiyatları. Halkta da taksilere karşı olumsuz bir birikim var. Bunun sebebi, kısa mesafe kabul etmeyen, müşteriye iyi davranmayan, müşteriden daha fazla para almak için yolu uzatan vs. taksicilerin çok sayıda olması.

Peki devlet bu durum karşısında ne reaksiyon gösteriyor? Hükümetten muhalefete kadar herkes maalesef ki müşterinin karşısında konum alıyor. Hükümet; direkt olarak Uber'i yasaklamış olmasa dahi, Uber üzerinden şoförlük yapanlara yüklü miktarda ceza kesme hakkını emniyete veriyor. Muhalefet partilerinin temsilcileri de taksicileri ziyaret ederek Uber'i kapatmayı ve yasaklamayı vaat ediyor.

 Anlamadığımız şey şu; 2018 yılında, bilgi ve teknoloji çağındayız. Dünya hızlı bir şekilde gelişip değişirken; biz  günümüz şartlarına ayak uyduramayan kurumları ayakta tutmak için sadece boşuna emek ve para harcarız. Her ne kadar wikipedia ve booking gibi siteler hâlâ kapalı olsa da unutulmamalıdır ki teknoloji ile savaşamayız.

 Devletin yapması gereken tek bir şey var; piyasayı serbest bırakmak. Böylelikle Uber ile taksici esnafı arasındaki rekabet kaliteyi de beraberinde getirecek. Taksici esnafı ya  teknolojiye ayak uydurup günümüze adapte olacak ya da  özeleştiri yapmayıp, işlerinin hakkını vermeye karar vermezlerse yok olup gidecek. Doğanın kanunu bu.

 Dipnot: Namusuyla para kazanan, insanları soymak için değil rızkını kazanmak için direksiyon sallayan taksicilerimiz; yazıda taksici esnafı ile ilgili getirdiğim tüm eleştirilerin dışındadır.  Yazıdaki eleştiriler, ekmeğinin peşinde olan taksicileri de zor durumda bırakan, Karaköy'den aldığı turisti 3 kez köprüden dolaştırıp İstanbul'u turlatan ve Türkiye'yi rezil eden vatandaş gibileredir.


Sakarya Yenihaber, 9 Mart 2018

Yorumlar