Avrupa'nın 'kendi' değerleri ile çelişkisi

katalonya polis ile ilgili görsel sonucu
Dünya'da "Avrupa (Batı) değerleri" olarak bilinen fakat aslında evrensel olan birtakım ilkeler var. Serbest piyasa, toplumsal barış, özgürlük, demokrasi gibi. Bunlardan bazıları, çıkış itibari ile Avrupa kökenli olduğu için Avrupa'ya ait sanılıyor. Oysa ki; bu ilkeler insanlığın binlerce yıllık birikimi sonucunda ortaya çıkmış, şekillenmiş ve gelişmiş olan ortak bir mirasın ürünleri.
Doğu'dan da çıksa Batı'dan da çıksa; insanlığın gelişimine katkıda bulunan fikirler ve eserler bütün insanlığın ortak mirasıdır. Bu sebeple, nereden çıktığına bakılmaksızın değerli ve kıymetlidir. Benim bu yazıda üzerinde durmak istediğim asıl konu; Batı ülkelerinin  kendileri ile anılan bu değerlerle çelişkisi.
Bazı Batı ülkeleri kendi yaptığı şeylerin aynısı veya benzeri başka ülkelerde yaşandığında hemen demokratik hak ve özgürlüklerden dem vuruyorlar. Örneğin, HDP'nin eski genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Şiddet çağrısı ve propagandası" yapması sebebiyle hapse atılmasına "Türkiye'de özgürlüklerden ve demokrasiden endişeliyiz" şeklinde tepki gösteren Batı, söz konusu kendi ülkeleri olduğunda ise eleştirdiği şeyin katmerlisini yapmaktan geri durmuyor. Hiçbir şiddet eğilimi ya da çağrısı olmadan demokratik bir şekilde bağımsızlık referandumu yapan Katalonya Özerk Yönetimi eski Başkanı Carles Puigdemont'un Almanya-Danimarka sınırını geçtikten sonra Alman polisi tarafından gözaltına alındığı geçtiğimiz günlerde basına yansıdı.
Benzer şekilde; Türkiye'yi sürekli olarak  "Basın özgürlüğü" üzerinden vuran Batı, eski CIA ajanı Edward Snowden'in Amerika'nın gizli belgelerini sızdırdığı The Guardian gazetesine İngiliz polisi baskın yapıp bütün kayıtları yok ettiğinde Batı'dan bir ses yükselmemişti.
Bu noktada, Prof. Dr. Atilla Yayla'nın  da dediği gibi şu soruyu sormak zorunlu hale geliyor:  Batı ülkeleri demokrasiyi ve demokratik hak ve özgürlükleri gerçekten birer değer olarak mı savunuyor, yoksa millî (yani devletlerinin) çıkarlarına hizmet edecek bir dış politikanın aracı olarak mı kullanıyor?
Cevap gayet açık. Batının ikiyüzlülüğü  gayet net. Fakat bunu söyledikten sonra şunu da söylemek gerekir ki; Batı'nın ikiyüzlülüğü, demokrasinin, insan haklarının, basın özgürlüğünün vb. ilkelerin öneminden bir şey götürmüyor. Yazının başında da dediğim gibi, bunlar Batı'nın değil, tüm insanlığın değerleridir.

Yorumlar