Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'ne Veda

Fotoğraf : Kaan Uzar
Bundan yaklaşık 3 yıl önce, gazetem Sakarya Yenihaber'de kaleme aldığım ilk yazımın başlığını "Lisem üniversitemdir!"  olarak belirlemiştim. Bir slogan haline gelen bu söz, lise öğrenimimi gördüğüm Sakarya Sosyal Bilimler Lisesi'ne adı verilen büyük mütefekkir Cemil Meriç'e ait.

Artık klasikleşmiş olsa da meşhur bir söz var: "Bir kitap okudum ve hayatım değişti." Ben bu sözün anlamını, kendi hayatımda yaşayarak tecrübe ettim. Ortaokuldan liseye geçtiğim yıl okuduğum Ölü Ozanlar Derneği kitabı, benim gerçek manada hayatımı etkiledi. Bu kitabı okuduktan sonra, hayatın sınavlardan ibaret olmadığını, yaşamanın ve hayatı keşfetmenin önemini kavradım. 

Girdiğim sınav sonucunda, puanım farklı liselere yetmesine rağmen, daha henüz binasını bile görmediğim Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'ni tercih ettim ailemi ikna ederek. Çünkü beni etkileyen şey okulun felsefesiydi. İlk paragrafta atıf yaptığım "Lisem üniversitemdir!" düşüncesiydi. Daha ilk günden; okulun vizyonunun, misyonunun farkını hissettim bu anlamda.

Diğer liselerden farklı olarak 1 senelik ek hazırlık eğitimi aldık İngilizce ve Almanca ağırlıklı olmak üzere. Hazırlık tiyatrosu çıkarttık sınıf arkadaşlarımız birlikte ilk sene. Sonraki yıllarda okul tiyatrolarında görev aldık çeşitli rollerde. Bazen sahnede, bazen sahne arkasında, bazen rejide.

 Her gün okul çıkışında, bazen hafta sonları, hatta ve hatta kar yağışından dolayı yolların kapandığı, okulların tatil olduğu günlerde bile provalar yaptık saatlerce. Sakarya'da sergilemekle kalmadık hazırladığımız tiyatroları; turnelere çıktık Antalya'ya, Kayseri'ye, Edirne'ye...

Gündeme Genç  Yorum, Genç Açı gibi projelere imza atarak, gençlerin yani bizlerin kendimizi özgürce ifade edebileceğimiz internet platformları oluşturduk.Sakarya'nın farklı liselerinden arkadaşlarla bir araya gelerek Sâkî  Fanzin adını verdiğimiz bir amatör dergi çıkarttık 3 sene boyunca. Fanzin ekibimizle çeşitli faaliyetlere imza attık, bazen bir söyleşi düzenledik bazense bir araya gelerek şiirler okuduk.

Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'ndeki bir grup arkadaşımızla birlikte Hür Tefekkür Atölyesi adında bir okul kulübü kurduk. Siyaset bilimi, sosyoloji, ekonomi, uluslararası ilişkiler gibi alanlarda okumalar yaptık, tartışmalar düzenledik, seminerler organize ettik.

Şiir dinletileri düzenledik. Kendimiz çaldık, kendimiz söyledik. Kendimiz seslendirdik. İki haftada bir, Cumartesi sabahları kurukahvecide bulduk kendimizi. Fikir tûluatlarında bir konuyu tartışırken, yahut kahvemizi yudumlarken.

Bazen bir televizyon programına konuk olduk, bazen bir radyoda projelerimizi anlattık.   Kendimizi kâh bir konferansta bulduk, kâh bir imza gününde. Gecemizi gündüzümüze katarak, kabul edilmeyeceğini bile bile TÜBİTAK projeleri hazırladık günlerce. 

Soma için yürüdük, Eymen bebek için çalıp söyledik, Elif bebek için seferber olduk.

Cemil Meriç SBL, hepimize bir şeyler kattı. Kimimiz kendini sinema alanında geliştirdi, kimimiz edebiyat, kimimiz medya, kimimiz sanat, kimimiz siyaset, kimimiz iktisat.

Bir rüya gibi geçti koskoca beş yıl. Her yılı, her günü, her anı ayrı güzel geçti. An geldi ağladık, an geldi güldük. Her güzel şey gibi, bu güzel rüyanın da sonu geldi çattı. Bugün, siz bu satırları okurken ben ve arkadaşlarım Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'ne veda ediyor olacağız.

Şimdi, bu satırları bilgisayarın soğuk klavyesinde yazıya geçirirken, çok sevdiğim Ahmet Kaya'nın "Bir veda havası"nı dinliyorum bir yandan da. Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nde geride bıraktığım 5 yılı düşünüyor ve duygulanıyorum.

Her veda, bir başlangıçtır aslında. Bu sebeple hem mutlu, hem hüzünlüyüm. Ne demiş büyük Türk şairi Bâkî, "Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş". Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi 8. dönem mezunları olarak; yaptıklarımızla, ettiklerimizle bir hoş sada bırakabilmişsek bu kubbede, ne mutlu bize. 

Hoşça kalın okulum, ikinci evim, yurdum. Hoşça kalın arkadaşlarım, dostlarım, kardeşlerim. Beş yıl, dört mevsim, bütün anılar hoşça kalın. Hoşça kalın okul bahçemizdeki köpekler, hoşça kalın yüzü göğe bakan banklar. Hoşça kalın A'dan ve B'den kalkan Camili arabaları, 22A ve 22B otobüs hatları. Beş sene volta attığımız yollar, izlediğimiz manzaralar hoşça kalın. Hoşça kalın müdürümüz, müdür yardımcılarımız. Hoşça kalın hizmetli ablalarımız, ustamız, yemekhaneci ablalarımız, Neşet babamız.

Paltomuzu, yandan asmalı çantamızı (ve ben bastonumu elbette) alarak, Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'ni kalbimizde bir ömür boyunca taşımak ve yaşatmak üzere ayrılıyoruz, hoşça kalın.

Yorumlar