Dijitalleşme futbolda da VAR

Ä°lgili resim


Futbol, mazisi oldukça geçmişe dayanan bir spor dalı. Günümüzdeki anlamıyla modern futbolun birebir aynısı olmasa da, ayakla oynanan top oyunlarının tarihi milattan önceki çağlara kadar uzanıyor. Böylesine köklü bir spor dalı olan futbol, yüzyıllardır getirdiği geleneksel kurallarını çağımızda gerçekleşen dijitalleşmeden etkilenerek değiştirmek ve geliştirmekte. Daha doğrusu, bunu yapmak zorunda.

Modern futbolun başlangıcı olarak FİFA,  1848 yılını kabul ediyor. Bu zamandan günümüze, yaklaşık iki yüz yıldır, özellikle de son yüz yıldır futbol insanların hayatında önemli bir yer tutuyor. Sanayi Devrimi'nin ardından, diğer bütün alanlar gibi endüstrileşen futbol, yıllar içinde büyük  bir ticari meta haline geldi.

Küreselleşmenin de etkisiyle futbol takımları, oyuncular ve teknik direktörler (hatta kulüp başkanları) Dünya'nın her yerinde tanınmaya, adından söz ettirmeye başladı. X şehrinde bulunan bir futbol kulübünün; Dünya'nın dört bir yanından taraftarları var günümüzde. Taraftarların maçlara gelerek, kulüp ürünlerini satın alarak, sponsorların dev paralar akıtarak, yayın gelirleri gibi etkenlerle, oyuncu transferi gibi bedellerle futbol günümüzdeki en büyük ticari faaliyet alanlarından biri.
Futbolun endüstrileşmesi; beraberinde rekabet ortamını, rekabet ortamı da kaliteyi getirdi. Artık kulüpler; taraftarlarını memnun edebilmek için daha iyi kadrolar kurmaya, sponsorlarla daha iyi anlaşmaya ve başarıya odaklanıyorlar. 

FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) teknolojinin futbolun içine girmesine dirense de, futbol maçlarının başarılı bir şekilde yönetilebilmesi, yapılan hata oranlarının azaltılması ve standart yönetim anlayışının geliştirilmesi için futbolun teknolojiden faydalanması zorunlu bir hâl almış durumda.

Aslında futbol ve teknolojinin en önemli kesişim noktası; kanımca futbol maçlarının televizyonlardan yayımlanmaya başlaması oldu. Böylelikle müsabakaları çok daha fazla kişi izlemeye, yorumlamaya ve değerlendirmeye başladı. Müsabakaların canlı ya da banttan yayımlanması, yapılan en ufak bir hatanın bile milyonlarca insan tarafından görülmesine sebep oluyor. Ve eskisi gibi, yapılan hataların geçip gitmiyor. Bazen, önemli bir müsabakada yapılan bir hakem hatası yıllarca konuşulabiliyor.

Futbolda teknoloji oyunun içerisine ise ilk olarak sinyalli bayraklarla girdi. Hakemlere sağlanan ilk teknolojik yardım olan bu uyguluma özellikle ofsayt pozisyonlarında hakemlerin işini oldukça kolaylaştırmıştı. Sinyalli bayrakların ardından ise hakemlerin hem işlerini kolaylaştıran hem de çok daha iyi maç yönetmelerini sağlayan telsiz uygulaması başladı.

Telsizler aracılığı ile orta hakem, yardımcı hakemlerle koordinasyonlu bir şekilde maçları daha az hatayla yönetmeye başladı. Ama bu yine de bir takım eksiklikleri kapatmaya yetmedi. Örneğin, bir pozisyonda topun çizgiyi geçip gol olup olmadığını yardımcı hakem de, orta hakem de açıları gereği göremeyebiliyordu.  Ya da ceza alanı içerisinde yapılan bir faulün, bir elle oynamanın penaltı olup olmadığına karar verirken hata yapılabiliyordu.

Tüm bu hataların önüne geçebilmek için FİFA, ilk olarak 6. yardımcı hakem uygulamasını denedi. Fakat pek olumlu, eski halinden daha pozitif sonuçlar alamadı.

Futbolun oyun kuralları, neredeyse her yıl değiştiriliyor. Hakemler başta olmak üzere, çeşitli seminerlerle bu  değişiklikler anlatılıyor. Fakat bazen öyle anlar oluyor ki; maçta oynayan oyuncu ya da maçı anlatan spiker bile o anda hangi kuralın geçerli olduğunu bilemeyebiliyor.

Endüstriyel futbolda ise hataya gerçekten yer yok. Milyon dolarlarla kurulan takımlar, tek bir hatalı karar ile şampiyonluk kaybedebiliyor. Dünya üzerindeki milyonlarca insan, o karar yüzünden gece uykusunu kaçırabiliyor. Ortaya çok büyük adaletsizlikler çıkabiliyor. Hatalı verilen bir karar yüzünden milyonlarca dolarlık para boşa gidebiliyor.

FİFA, her ne kadar teknolojiye direnmeye çalışsa da artık o direnç noktası aşıldı. İnsanların ölümcül hatalara tahammülü kalmadı. 2018 Dünya Kupası ile birlikte daha önce pilot maçlarda denenen Yardımcı Video Hakem dediğimiz VAR sistemi (Video Assistant Refree) ve gol teknolojisi  aktif olarak kullanılmaya başlanıldı.

Video yardımcı hakem sistemi; tartışmalı bir pozisyonda (ceza alanında yapılan bir faul, elle oynama, ince bir ofsayt) takımların hakkının yenmemesi için teknolojiden yararlanılması anlamına geliyor. Video Hakem Uygulaması (VAR) özetle; karşılaşma sırasında hakemi tereddütte bırakan ya da oyuncuların yoğun itirazda bulunduğu bir pozisyonda, hakemin ekran başında pozisyonların tekrarını izleyen diğer hakemlerle kulaklık aracılığıyla iletişim kurduğu ve onlardan gelen bilgiye göre karar verdiği bir sistem olarak tanımlanabilir. Fakat hakemlerin görüntülere ve yardımcı hakemlerden gelen bilgilere rağmen kendi istediği, doğru olduğunu düşündüğünü kararı verme serbestiyeti var.

Gol çizgisi teknolojisi (Goal  Line Teknology) ise;  elektronik araçlar vasıtasıyla topun çizgiyi geçip geçmediğinin tespit edilmesine yarıyor. Eğer top çizgiyi geçmiş ise,  hakemin elindeki dijital saate bir bildirim gidiyor ve hakem golü veriyor.

Yazılarıma sık sık söylüyorum.  Dijitalleşme hayatımızın her alanına hızlı bir şekilde yerleşiyor. Hayatımızın her alanını bir şekilde etkiliyor. Futbol da bu alanlardan bir tanesi. VAR sistemine ve futbolda teknoloji kullanılmasının futbolun güzelliğini kararttığını, futbolun hatalarla güzel olduğunu söyleyenler de var. Fakat bunu, son dakikada verilmeyen penaltısı yüzünden şampiyonluktan olan bir takımın taraftarlarına ya da oyuncularına da sormak lazım elbette.

Benim kişisel düşüncem; profesyonel maçlarda müsabakanın dinamizmine zarar vermeden teknolojiden yararlanılması gerektiği yönünde.  Böylece,  adalet ve şeffaflığın hakemler tarafından adil olarak dağıtılmasının önü açılmış olacak. Belki de, birkaç yıl sonra futbol müsabakalarında hakem diye bir karakter olmayacak. Kim bilir?

Yorumlar