Yalan/yanıltıcı haberde birinci olmak üzerine bir analiz

Ä°lgili resim
        Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü,  geçtiğimiz günlerde 37 ülkede yapılan bir anketin de yer aldığı "Dijital Haber Raporu" nu yayımladı. Yayımlanan rapora göre Türkiye, 37 ülke arasında yalan/yanıltıcı haber konusunda Türkiye %49 ile birinci sırada. Bu; Türkiye'de gazeteciliğin düştüğü içler acısı halin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. (mi?)


Belirli bir hedef kitleye belirli olayların ve bilgilerinin iletilmesini herhangi bir medya aracılığıyla sağlayan kişilere gazeteci, bunun mesleki anlamda basın yayın kuruluşları aracılığıyla yapılmasına gazetecilik mesleği adı veriliyor.

Gazetecilik; kamu hizmeti vermesinin yanında, doğası gereği ticari bir amaç ve kaygı da güdüyor.  Zira; bir gazete basmak, bir televizyon kanalına sahip olmak ya da bir internet haber sitesinde söz sahibi olmak ticari açıdan oldukça kazançlı olabiliyor. 

Gazetecilik, benim gözlemleyebildiğim kadarıyla üç ana şey üzerine yapılıyor:
1. Güç sahibi olma/söz sahibi olma
2. Maddi gelir elde etme
3. Karın tokluğu (ya da insanlara haber ulaştırma aşkı)

        Türkiye'de; yalan ve yanıltıcı haberlerin bu kadar çok olmasının sebebi ne olabilir? Bu sorunun cevabını da madde madde yazmakta ve üzerine düşünmekte fayda var:

İnsanları kandırma,  bilinçli olarak yalan-yanlış algı oluşturma

        Ülkemizdeki "yalan, yanlış, yanıltıcı haberlerin çok büyük kısmı bilinçli olarak kurgulanan ve hazırlanan haberlerden oluşuyor. Bu haberler en çok; var olan bir şeyleri gizlemek ya da gerçekte olmayan şeyleri olmuş gibi göstermek üzerine kurgulanıyor. Örneğin, bir siyasinin 2 saatlik konuşmasından sadece iki cümle alınıp yanıltıcı haber yapılabiliyor. Ya da, gerçek olmayan bir veri üzerinden gerçek algısı yaratılmaya çalışılıp kirli amaçlar güdülebiliyor.

Tıklanma hastalığı (clickbait)

       Özellikle internet haberciliğimizin, kanımca kurtulması gereken en önemli sorun clickbait dediğimiz tık tuzağı problemidir. Ülkenin önde gelen haber ajanslarından en basit haber sitelerine kadar neredeyse tüm dijital haber platformları tık avcılığı yapmak yani daha fazla tıklanılabilmek için yalan/yanlış/yanıltıcı haber yapma yoluna gidiyor. Çünkü bu yolla yapılan haberler, daha ilgi çekici bir forma daha kolay sokulabiliyor.  

Haberciliğin önemsenmemesi; gazeteciliğin ilke ve değerlerinin hiçe sayılması

       Türkiye'de gazetecilik açısından bir etik, ilke ve ahlaki değerler bulunduğunu söylemek oldukça güç.  Medya organları, sırf haberi daha dikkat çekici yapabilmek için, türlü ahlaksızlıklara sebep olabiliyor ve mahrem alanlara tecavüz edebiliyor. Örneğin bir bombalı terör saldırısının ardından; sürekli olarak olay yerinden fotoğraflarla birlikte yalan, yanlış, yanıltıcı haber yapılabiliyor. 

     Aslına bakılırsa bunun temelinde, Türkiye'de aslında istisnaları tenzih ederek söylüyorum ki gazeteciliğin önemsenmemesi yatıyor. Bunu; gazetecisinden okuyucusuna kadar söylemek mümkün. Kadir Has Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre Türkiye halkının sadece %1'i gazeteciliği prestijli bir meslek olarak görüyor. En az güvenilen kurumların başında da maalesef ki medya geliyor.  

Yalan/yanlış/yanıltıcı haberlerin Türk medyasına zararı:

      Gerçeklikten uzak olan, kurgulanmış ya da teyit edilememiş haberlerin yapılması, Türk medyasına olan güveni günden güne daha da azaltıyor. Medya, var olan saygınlığını her geçen gün yitiriyor. Eğer Türkiye'deki gazeteciler, bu yozlaşmayı görüp önüne geçmek için çabalamazsa, Türk medyası kan kaybetmeye devam edecek.

Yalan/yanlış/yanıltıcı haberlerle nasıl mücadele edilebilir?

Bir okur olarak, bu tarz haberlerle mücadele etmenin en sağlıklı yolu çapraz okumalar yapmaktır. Çapraz okuma, bir haberi, birden farklı haber kaynağından okuyarak zihin süzgecinden geçirmektir.

Çapraz okuma yapmanın yanı sıra; Türk medyasındaki bu büyük problemin çözümü için ortaya çıkan oldukça saygın ve başarılı sayfalar var. Örneğin teyit.org isimli site; bir haberin gerçek olup olmadığını araştırarak kanıtlarıyla birlikte insanlara sunuyor. Böylece, yanıltıcı/yalan haberlerin oluşturduğu bilgi kirliliğini bir nebze de olsa azaltıyor.

Twitter'da bulunan Limon Haber isimli sayfa ise tamamen tık avcılığına protesto olarak doğmuş bir platform. Daha fazla tıklanılmak için gerek başlıkta, gerek haber içeriğinde yalan/yanlış/yanıltıcı ifadelere başvurulan haberlerin kısa özetleri paylaşılıyor bu sayfada. Böylece; linke tıklayıp onlarca reklamı aşıp, bilgi kirliliğinin içinde kendinizi bulmak zorunda kalmıyorsunuz.

Örnekler daha da artırılabilir. Ama şu bir gerçek ki; insanlar kendilerine verilen haberlerin çoğuna kuşku ile bakıyor.

Sonuç

  Medya, en güçlü propaganda silahlarından biri. Bence, eğitimle birlikte en güçlüsü. Burada medyadan kastım sadece geleneksel medya değil. Hatta ve hatta geleneksel medyanın gücü oldukça düştü. Artık yeni medya zamanı. Dijital çağı yakalamak kadar, haberciliğin ilke ve değerlerine sadık kalmaya da ihtiyacımız var.  


Yorumlar