Daha önce bu köşede yazdığım "Türkiye Medyasının Basiretsizliğini Uluslararası Medya Nasıl Manipüle Ediyor?" başlıklı yazıda kanımca önemli bir meseleyi gündeme getirmeye çalışmıştım. Türkiye'deki ulusal basının beceriksizliği, basitliği ve korkaklığının nasıl uluslararası medya kuruluşlarının ülkemizde spekülasyon yapmasına ortam yarattığını anlatmıştım.
Yazdığım yazıda özellikle Rusya'nın politikalarını benimsetmek üzerine Türkiye'de Sputnik üzerinden yaptığı yayınlardan bahsetmiştim. Geçtiğimiz haftalarda hayatımıza bir yeni internet sitesi daha girdi. Benim bu köşede yeni medya ile ilgili sıkça adından söz ettiğim, İngiltere'de yayın yapmaktayken basılı yayına son verip internet gazeteciliğine yatırım yapan The Independent'ın Türkçe versiyonu yayına başladı. İlginç olan tarafı, Independent Türkçe'nin yayın haklarını Suudi Arabistan'da kraliyet ailesine bağlı olan Media Arabia şirketinin almış olması.
Independent Türkçe, yeni bir platform olmasına rağmen piyasaya çok hızlı bir giriş yapmayı başardı. Bunun sebebi, kelimenin tam anlamıyla "gazetecilik" yapıyor olmaları belki de. Bir saatte en fazla haberi girmeye çalışmak ya da sıkıcı ve anlamsız kaza haberleri yerine Türkiye'deki önemli meselelerin derinlemesine analizine yönelik yaptıkları haberler büyük ilgi görüyor. Bunda en önemli sebeplerden birisi, yaptıkları haberlerde kullandıkları dil ve görüşlerini aldıkları kişiler. Örneğin, ekonominin durumu ile ilgili yaptıkları bir dosya yazısında Eski Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan ve iktisat profesörü Korkut Boratav'ın fikirlerine başvurmuşlar. Kültürel iktidar meselesini ele aldıkları dosyada ise, İsmail Kılıçarslan'dan Alev Alatlı'ya, Ataol Behramoğlu'ndan Murat Belge'ye çok farklı kesimlerden önemli entelektüellerin görüşlerine yer verdikleri bir yazı dizisi yayınladılar.
Türkiye'de "at koşturan" uluslararası medya Sputnik ve Independent Türkçe'den de ibaret değil elbette. İngiliz BBC Türkçe, Alman DW Türkçe vs. Liste uzar da gider. Bu devletlerin, Türkiye'de yeni medya üzerinden büyük paralarla yatırım yapmalarının bir sebebi var: Ülke kamuoyunu istedikleri şekilde yönlendirebilmek. S-400 meselesinde iyi bir medya okur yazarının bunu çok net bir şekilde görmesi mümkün.
Yanlış anlaşılmaması için belirteyim, uluslararası medyanın Türkiye'de olmasına karşı asla değilim. Tam tersine önemli bir ihtiyacımızı giderdikleri konusunda kendilerini minnettarım. Yani Salih Tuna gibi yazarların "Devlet bunlara da el atsın" kafasına sonuna kadar karşıyım. Zira bu medya organlarına bu imkanları sunan tam olarak bu zihniyet. Tüm medyayı kontrol altına almak iktidara kısa sürede fayda sağlamış gibi görülebilir fakat uzun vadede Türkiye'nin aleyhine bir durum var ortada.
AK Parti'nin teşkilatlardan sorumla başkanının yardımcısının "içeriden" eleştirilerine bile tahammülü olmayan ve yayından kaldıran bir medya anlayışından bahsediyoruz. Ve bizler bunu bile Independent Türkçe üzerinden öğreniyoruz.
Yeni medya konusunda zaten çağın oldukça gerisindeyiz. Kimsenin okumadığı gazetelere, sırf reklam almak ya da siyasi rant sağlamak için milyonlarca lira yatırıyor "burjuva"mız. Bir de üstüne artık gazetecilikle alakası olmayan, okuduğunuzda size hiçbir şey katmayan habercilik anlayışını eklediğimizde ortaya çıkan sonuç önümüzde.
Sakarya Yenihaber, 24 Mayıs 2019 Cuma
Yorumlar
Yorum Gönder